7 Temmuz 2013 Pazar

*Beni Seç- Kiera Cass

Gönderen camrohan zaman: 22:46

Kızlar hazırlıklı olun, bu prens herkesin gözdesi :)

Bu okurken, iki lafınız dan biri 'Ah  Maxon!' olacak. O kadarda iddalıyım :) 
Böyle bir şey olamaz yahu, bir insan hem düşünceli hem sempatik hem nazik olabilir mi? 
Prens Maxon oluyor efenim :)

Evet, bu aralar ki gözde mi seçmiş bulunmaktayım. 
Kitaba başlarken, güzel şeyler bulacağıma inanıyordum ve yazarımız beni şaşırtmadı.


İlk önce konusuna şöyle bir değinecek olursak;  Illéa ülkesinde tüm genç kızlar doğdukları günden beri sınıf atlamanın peşinde. Paha biçilmez mücevherlere, göz alıcı elbiselere ancak bu şekilde sahip olabilecekler. Bunun için tek bir şansları var: SEÇİM. Kıyasıya bir mücadeleyle geçen Seçimi kazanmanın tek yolu Prens Maxon'ı kendine aşık etmek. 

America içinse Seçim, bir kâbustan farksız. Bu yarışa girmeyi kabul ederse, kendisinden aşağı sınıftan olduğu için herkesten gizlediği aşkı Aspeni arkasında bırakmak zorunda kalacak. Öte yandan bu, ailesinin tek kurtuluş şansı. 

America saraya adım atar atmaz, kendini esrarengiz bir dünyanın içinde bulacak. Saray hiç de dışarıdan göründüğü gibi olmayacak. 

35 kızın katıldığı vahşi bir yarış nasıl kazanılır?


***


Neyse, biz gelelim yoruma; 35 kızı duyunca ilk başta, şimdi bunların arasında bir curcuna olur diye düşünüyordum. Zaten kitabın tanıtımından da o izlenim veriliyor. 

Kitap kurgusu bakımından benim için mükemmeldi ! Gerçekten okurken çok keyif aldım ve su gibi akıp gitti. Yazarımızın yüzeysel anlattığı çok yer vardı. Daha ayrıntılı şekilde anlatmasını istediğim bazı kısımlar oldu ki! 'Ama hani nerede bunun devamı' bile dedim.

35 kız denince akla gelen, tartışma olacak, yarışacaklar kavramı maalesef çok ayrıntılı anlatılmamış. Şöyle birazcık daha karışsaydı olaylar fena mı olurdu? Bence olmazdı :)


Aspen, kızımızın sevdiceği... Tabakalara sahip halkta Aspen 6. sınıfta. Kızımız ise, beşinci sınıfa ait. Beşinci sınıf sanatla uğraşanların sınıfı. Ancak ola ki 6-7 iseniz durumunuz vahim. Aspende gururlu bir genç olduğundan America'nın saraya gitmesini istiyor.  İlk başlarda 'Aspenle olsun ya' diye düşünürken, Aspen'in America'yı  saraya yerleşmesini söylemesi, America'nın saraya yerleşmesi... İşte ondan sonra olaylar başlıyor zaten. 



Başlarda Aspen'le olan kısımlar biraz durgun ama eğlenceli gelmişti fakat ne zaman America saraya yerleşti ve prensimiz Maxon'la karşılaştı işte o zaman gerçekten kitap su gibi akmaya başladı. Çünkü çiftimiz  ne zaman bir araya gelseler küçük bir ağız dalaşına giriyorlar.


 America'nın aslında Seçim'e katılmak gibi bir isteği yok çünkü onun Aspen'i var :) Ama Aspen alt sınıftan... Ama onlar birbirlerini iki yıldır bunları hiç önemsemeden seviyorlar. 


Peki, America elemeleri geçer ve yarışmaya katılmaya hak kazanırsa ne olacak?


Birde Asiler'imiz var. Güneyliler ve Kuzeyliler olarak ikiye ayrılan bu Asiler'in Saray'da aradıkları bir şey var... Allah aşkına bunlar ne arayıp duruyorlar da saldırıp duruyorlar Saray'a ikide bir.  öyle bir yerde kesti ki kitabı, bir an önce ikinci kitap okunmalı diye düşünüyorum. Yoksa nasıl dayanacağız.


Kitabı beğendim ancak eleştirim de yok değil. Kitabın anlatımı oldukça sadeydi. Hadi artık gir şu konuya dediğim yerde oldu. Belki de yazarımız, ilk kitap olduğu için her şeyi bir anda ortaya sermek istemedi. Olamaz mı olabilir?


Diyeceğim ok i; Okuyunuz, pişman olacağınızı sanmıyorum :)


Ön Okuması İçin; Beni Seç- Ön Okuma



2 yorum:

yamak dedi ki...

Hahahh:D Aynı kitapları okuyoruz belli ki, ben de daha yeni bitirdim kitabı :D

camrohan dedi ki...

Güzel değil miydi ama özellikle Maxon :D

Yorum Gönder

 

Renkli Kitap Template by Ipietoon Blogger Template | Gadget Review